4 Haziran 2010 Cuma
1 Haziran 2010 Salı
31 Mayıs 2010 Pazartesi
28 Mayıs 2010 Cuma
27 Mayıs 2010 Perşembe
10 Mayıs 2010 Pazartesi
7 Mayıs 2010 Cuma
6 Mayıs 2010 Perşembe
4 Mayıs 2010 Salı
3 Mayıs 2010 Pazartesi
22 Nisan 2010 Perşembe
Yalnız Kraliçe
20 Nisan 2010 Salı
Saklanmak
Neden korktun çocuk,
Neden gizledin yüzünü?
Sen değil miydin az evvel ortalıkta sırıtan,
Hiçbir şeyden sakınmayan?
Sen değil miydin oyununa dalan,
Arkadaşlarına meydan okuyan?
Şimdi neden korktun çocuk,
Neden gizledin yüzünü?
Neden yitip gitmeyi seçtin karanlıklar içinde?
Sen değil miydin çocuk,
Sen değil miydin özgürce koşuşturan?
Neden korktun,
Neden uzaklaştın bukadar?
Bırak aksın hayat saçlarının arasından,
Rüzgar seni izlesin.
Korkma çocuk,
Daha şimdiden saklama kendini!..
19 Nisan 2010 Pazartesi
18 Nisan 2010 Pazar
16 Nisan 2010 Cuma
Kapı
kelimeler yetmiyor
çıplak yara günışığı
tenimi incitiyor
içeriden yeni çıktım
dünya almıyor beni
yüreğimde yaşar hala
ölenlerin yemini
hangi meydan hangi sokak kavuşturur bizi
hangi yalan hangi yasak karşılar bizi
ne insanlar ne mekanlar
özlemlere yetmiyor
başka sözler başka yüzler
ödeşmeler bitmiyor
aşk uyudu ranzalarda
düşler eskidi gitti
ıslığıma gömüyorum
kalbimdeki sözleri
hangi meydan hangi sokak kavuşturur bizi
hangi yalan hangi yasak karşılar bizi
murathan mungan
15 Nisan 2010 Perşembe
Yıkıntıdan Ev
14 Nisan 2010 Çarşamba
An
13 Nisan 2010 Salı
Açlık
12 Nisan 2010 Pazartesi
Uyku
24 Mart 2010 Çarşamba
düş
Mekanların içinde kaybolup yiten onca yaşam...Belki de giderek sahip olduğumuz eşyalardan farksız bir yer ediniyoruz şu dünyada kendimize. Öylece bi köşeye sinmiş, unutulup gitmiş bir düğme kutusu da olabilirsin, ilgiyle gözlenip ne anlattığı belli olmayan bir televizyonda. Ne fark eder ki? Mekanda yitip gittikten, üzerine o havasızlık kokusu sindikten sonra...Sadece başka şeyleri, başka yerleri düşlemek bir çare olabilir belki de bu nesneleşmeye. Kirli bir camın ardından bakarken, bir gün o camı kırıp neler yapabileceğini düşlemek, harekete geçmek, nefes almak...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)